İşe iade davası kazanıldıktan sonra işçilerin dikkat etmesi gereken en önemli adımlardan biri, işverene zamanında ve doğru şekilde başvuruda bulunmaktır. İade süreci yalnızca mahkeme kararıyla tamamlanmaz; işçinin bu süreci doğru yönetmesi ve yasal süresi içinde işverene başvuruda bulunması gerekir.
İşe İade Başvurusu Nasıl Yapılır?
İşçinin başvurusu, kesinleşen mahkeme kararının tebliğ edilmesinden itibaren 10 iş günü içinde işverene iletilmelidir. Bu süre hak düşürücü süre olup, zamanında başvuruda bulunmayan işçi, işe başlama haklarını kaybeder.
Başvurunun şekil şartı bulunmamaktadır, ancak hukuki açıdan ispat yükümlülüğü açısından yazılı başvuru tercih edilmelidir. İşçi işverene şu yöntemlerle başvurabilir:
- Noter aracılığıyla yapılan ihtarname
- İadeli taahhütlü posta ile gönderilen dilekçe
- Faks veya e-posta ile başvurular
- İşyerine giderek sözlü şekilde başvuru yapmak
Başvurunun Hukuki Sonuçları
İşçinin işe iade başvurusu ile birlikte:
- İlk fesih işlemi tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar.
- İş ilişkisinin devam ettiği kabul edilir.
- İşveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır.
- İşçi, işe başlaması halinde dört aylık boşta geçen süre ücretini ve diğer haklarını alır.
Eğer işveren, başvuruda bulunan işçiyi işe başlatmazsa, işçiye işe başlatmama tazminatı ödemek zorundadır.
İşe İade Başvurusu: Samimiyet İlkesi ve Hukuki Değerlendirme
Davayı kazanan işçilerin, işverene başvurularını yaparken gerçek bir çalışma iradesiyle hareket etmeleri gerekmektedir. Yargıtay kararları doğrultusunda, işçinin haklarını kötüye kullanarak sadece tazminat almak amacıyla başvuruda bulunması işe iade sürecini geçersiz hale getirebilir.
İşe İade Başvurusunda Samimiyet Ne Anlama Gelir?
Medeni Kanun’un dürüstlük kuralı gereği, işçilerin işe başlatılma başvurusu yaparken amacının gerçekten işe geri dönmek ve çalışmak olması gerekir. Eğer işçi sadece maddi haklarını almak için bu başvuruyu gerçekleştiriyorsa, mahkemeler başvurunun geçerliliğini sorgulayabilir.
Yargıtay Görüşü
Yargıtay, işe iade başvurusunun gerçek bir çalışma iradesi taşıması gerektiğini vurgulayan birçok karar vermiştir. Mahkemeler, işçinin gerçek niyetinin işe başlamak mı yoksa sadece boşta geçen süre ücretini almak mı olduğuna dikkat etmektedir.
Örneğin, Yargıtay’a göre:
- İşçinin gerçekte işe başlama niyeti olmadığı halde işe iade haklarından yararlanmak için yaptığı başvuru geçersizdir.
- İşverenin işçiyi işe davet sürecinde samimi davranması gerekmektedir.
- Sırf işe iade sürecinden maddi fayda sağlamak amacıyla yapılan başvurular, dürüstlük kuralına aykırıdır ve geçersiz sayılabilir.
Başka Bir İşte Çalışıyor Olmak Samimiyetsizlik Midir?
Birçok işçi, işe iade davası sürecinde başka bir iş bulup çalışmak zorunda kalabilir. Ancak, başka bir işte çalışmak tek başına samimiyetsizlik olarak kabul edilmez.
Yargıtay’ın bazı kararlarına göre:
✅ İşçi, mahkeme süreci boyunca çalışarak hayatını idame ettirebilir.
✅ İşe iade kararı sonrası işverene başvuruda bulunan işçi, başka bir yerde çalışıyorsa bu tek başına olumsuz bir durum değildir.
✅ İşçinin işe davet sürecinde işverenle irtibat kurması ve işe başlamak için uygun olması önemlidir.
Ancak bazı durumlarda Yargıtay, işçinin samimi olmadığını düşündüğü başvuruları geçersiz saymıştır. Örneğin:
❌ İşçi, işe başlar gibi yapıp birkaç gün sonra istifa ederse, başvurusu samimiyetsiz kabul edilebilir.
❌ İşverenin işe davetine hiç yanıt vermeyen ve başka bir işte aralıksız çalışmaya devam eden işçi, samimi bulunmayabilir.
İşverenin Samimiyeti de Önemli!
İşe iade sürecinde yalnızca işçilerin değil, işverenlerin de samimi davranmaları beklenmektedir. İşveren, mahkeme kararına uyarak işçiyi gerçekten işe başlatmalı, işi zorlaştırmamalı veya süreçten kaçınmak için hukuki boşluklar yaratmamalıdır.
Mahkemeler, işverenin:
- İşçiye makul bir işe başlama süresi vermesi gerektiğini,
- İşçiyi gerçekten eski pozisyonuna alması gerektiğini,
- İşe başlama sürecinde samimi olup olmadığına dikkat edeceğini belirtmektedir.
İşe İade Başvurusu: İşe Başlama Süreci ve Tebligat Sorunları
· İşe iade davasını kazanan işçiler için, işe başlama süreci kritik adımlar içerir. İşverenin işe davetini alan işçi, makul süre içinde işyerine gitmeli, işe başlama iradesini ortaya koymalı ve hukuki süreci doğru yönetmelidir.
İşe Başlama İçin Süresinde Gitmemek
· Yargıtay kararlarına göre, işverenin işçiyi işe davet ettiği tarih itibarıyla işçinin makul süre içinde işyerine giderek işe başlaması gerekir. Eğer işçi işe başlama sürecinde gecikirseveya işverene dönüş sağlamazsa, samimi bir işe dönüş niyeti olmadığı kabul edilebilir.
· Yasal bir düzenleme bulunmamakla birlikte, Yargıtay içtihatlarına göre:
✅ İşyerinin bulunduğu şehirde yaşayan işçi, işe davet tebligatını aldıktan sonra 2 gün içinde işe başlamalıdır.
✅ Farklı bir şehirde yaşayan işçi, işe davet tebligatını aldıktan sonra en geç 4 gün içinde işe başlamalıdır.
· Eğer işveren, işçiye makul süreden daha kısa bir süre verirse, işçi çaba gösterdiği halde sürede yetişemediğini ispat edebilirse başvuru geçerli olabilir.
İşe Başlamak İçin Hiç Gitmemek
· Eğer işçi, işverenin işe davetini aldıktan sonra hiçbir şekilde işyerine gitmezse, mahkemeler bunu samimiyetsizlik olarak değerlendirebilir.
· Yargıtay’a göre:
❌ İşçi, işe başlama iradesini fiilen göstermeden hak talep edemez.
❌ İşyerine hiç gitmeyen işçi, boşta geçen süre tazminatı ve işe başlatmama tazminatı alamaz.
❌ İşe iade sürecinde, işçinin işyerine giderek fiili koşulları gözlemlemesi ve işverenin samimiyetini değerlendirmesi gerekir.
· Bu nedenle, işçinin işe dönmek istemesine rağmen gitmemesi, mahkemelerde olumsuz sonuçlara yol açabilir.
Tebligat ve Başvurudaki Hukuki Sorunlar
İşçinin işverene yapacağı başvuru, noter kanalıyla veya iadeli taahhütlü posta ile yapılmalıdır. Ancak tebligat sürecinde bazı hukuki sorunlar ortaya çıkabilir:
✅ İşçi, işverenin ticaret sicilindeki veya bilinen adresine başvuruda bulunmalıdır.
✅ İşverene yanlış bir adrese gönderilen başvuru geçerli sayılmayabilir.
✅ Tebligat usule uygun yapılmalı ve işveren tarafından resmi olarak alınmalıdır.
· Yargıtay bazı kararlarında,işverenin bilinen adresinden farklı bir yere yapılan tebligatı geçersiz saymış, işçinin niyetini sorgulamış ve başvurunun samimi olmadığını kabul etmiştir.
Tebligat Ulaşılamadıysa Ne Olur?
· Eğer tebligat, işverenin adresinden taşınması nedeniyle ulaşmazsa, işçimakul sürede yeni adres araştırması yapmalıdır. Yargıtay, işçinin uzun bir süre adres araştırması yapmayıp çok sonra tebligat göndermesini samimiyetsiz bulmuştur.
· Özetle:
✔ İşçi doğru adrese ve zamanında başvuruda bulunmalıdır.
✔ Tebligatın kesin şekilde ulaştırıldığından emin olmak gerekir.
✔ Usulsüz tebligatlar, işe başlama sürecini hukuki açıdan geçersiz kılabilir.
İşe İade Sürecinde Hukuki Detaylar: İcra Takibi, Yeni Sözleşme ve İşe Başlama Şartları
· İşe iade davasını kazanan işçiler için, işverenle yürütülen süreçte atılacak adımlar büyük önem taşır. İşe başlamak isteyen bir işçi, icra takibi başlatmamalı, yeni sözleşme imzalarken dikkatli olmalı ve işe dönüş kararında samimi olmalıdır.
İşe İade Başvurusu Öncesinde İcra Takibi Yapmak
· İşe iade davasını kazanan işçi, işe başlatılmadan önce işveren hakkında icra takibi başlatırsa, mahkemeler işçinin işe başlama niyetinde samimi olmadığınıkabul edebilir.
· Yargıtay kararlarına göre:
❌ İşçi, işe iade sürecinin maddi sonuçlarına icra takibi başlatmadan önce işverene başvurmalıdır.
❌ İşverenin işe başlatıp başlatmayacağı belli olmadan yapılan icra takibi, dürüstlük kuralına aykırı kabul edilebilir.
❌ İşçi, işe başlatılmazsa haklarını daha sonra talep edebilir, ancak sürecin önden icra takibiyle başlatılması işe dönüş niyetini sorgulatır.
· Bu nedenle, işe iade sürecinde önce işverene işe başlama talebiyle başvurmak, ardından işverenin tutumuna göre adım atmak gereklidir.
İşçinin İşe Başlamaktan Vazgeçmesi
· İşçi, işe iade başvurusu yaptıktan sonra fikrini değiştirir ve işe başlamaktan vazgeçerse, mahkemeler bu durumu samimiyetsizlik ya da istifa olarak kabul edebilir.
· Yargıtay’a göre:
❌ İşçi, başvurusunu yaptıktan sonra işe başlamıyorsa,boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatına hak kazanamaz.
❌ İşe davet edilmesine rağmen işe başlamaktan vazgeçen işçi için ilk fesih geçerli hale gelir ve işverenin önceki fesih işlemi korunur.
İşe İade Sonrasında Yeni Sözleşme İmzalanması
· Eğer işçi, işverenin işe daveti üzerine işyerine gider ve yeni bir sözleşme imzalarsa, artık yeni bir iş ilişkisi başlamış kabul edilir.
· Yeni iş sözleşmesi imzalanan durumlarda:
✅ İşçi, yeni sözleşmeyi itirazsız imzalamışsa, önceki çalışma koşullarına itiraz edemez.
✅ İşçinin çalışma şartlarında değişiklik varsa mahkemeler işverenin işe başlatmama niyetinde olmadığını kabul edebilir.
· Eğer işveren, işçiye çalışma koşullarında esaslı değişiklik yapmasını zorunlu kılıyorsa, işçi bu durumu hukuki olarak değerlendirmeli ve yeni sözleşmeyi dikkatli bir şekilde incelemelidir.
Şarta Bağlı İşe İade Başvurusu
· İşe iade sürecinde işçi, şartlı bir işe başlama talebiyle başvurursa, mahkemeler bunu geçersiz kabul edebilir.
· Örneğin:
❌ İşçi, işyerinde belirli şartların yerine getirilmesi halinde işe başlayacağını belirtirse, bu başvuru işe iade ile bağdaşmaz.
❌ İşe iade sürecinde kesin ve şartsız bir başvuru yapılmalıdır.
Mahkemeler, şarta bağlı işe iade başvurularını geçersiz saymaktave işe iade haklarının kullanılması için koşulsuz bir işe dönüş iradesinin ortaya konması gerektiğini belirtmektedir.
SONUÇ
İşe iade sürecinde, işçinin işe başlama iradesini şeffaf ve samimi şekilde ortaya koyması gerekir. Başvuru sürecinde işyerine zamanında giderek fiili olarak işe başlama niyetini göstermesi, hukuki haklarını korumasını sağlar. Aksi halde, işe başlatılmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti gibi haklar kaybedilebilir. İşverenin samimiyeti kadar, işçinin de hukuki süreci doğru yönetmesi kritik bir faktördür.
UYARI
İşe iade davası sonucunda işçinin işe iadesine karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesinden sonra yapılacak işe başlatma başvurusu hakkında genel bir bilgilendirme amacıyla yazının konusu hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek istemeniz ya da herhangi bir uyuşmazlığın tarafın olmanız halinde alanında uzman bir avukattan hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. Aksi halde, yargılama sürecinde her olay kendi içinde özel durumlara göre ele alınabileceğinden hak kaybı yaşamanız olasıdır.
Gebze
Avukat Şerafettin Kaya